Görevden alınan, yerine kayyum atanan ve tutuklanan Esenyurt Belediye Lideri Prof. Dr. Ahmet Özer, avukatları aracılığıyla ANKA’ya açıklama yaptı.
Tutuklamaya itiraz ret münasebeti olarak gösterilen “gizli tanıkla” ilgili “Eğer bâtın şahit beyanı sözümden evvel belgeye girmişse niye emniyet savcılık ve sorgu hakimliğinde zımnî şahit beyanı tarafıma sorulmadı? Şayet sonra ise bâtın şahit bugüne kadar neden bekledi” diye soran Özer, “Görünen o ki belgede ileri sürülen argümanlar boş olunca birileri yeni ispat üretmek için daha evvel Ergenekon, Balyoz üzere davalardan aşina olduğumuz FETÖ’vari itirafçı ve bâtın şahit diye bir şey icat etmişler. Bâtın şahit ile sonuca ulaşma uğraşı Ergenekon, Balyoz ve gibisi davalardaki FETÖ taktikleridir” dedi.
“ERGENEKON, BALYOZ’DA GÖRDÜĞÜMÜZ FETÖ TAKTİKLERİ”
Bunların nasıl kamuoyunda ve hukuk önünde mahkum olmuşsa, bu yollara başvuranların da hukuk ve kamu vicdanında mahkum olacaklarını tabir eden Özer, “Gizli şahitle sonuca ulaşma eforu Ergenekon, Balyoz ve gibisi davalardaki FETÖ taktikleridir. Açıkça görülüyor ki evvel hatalı ilan ediyor sonra da yalancı kanıt üretiyorlar, evrak boş olunca FETÖ taktiklerini devreye sokuyorlar, bir iftira attırıp sonra git kendini akla mantığını işletiyorlar… Bir algı operasyonu ve prestij cellatlığı ile karşı karşıyayız” dedi.
ŞİKAYETÇİ OLDULAR
Ergenekon kumpasında yargılananları yargılatmak için mahkemeye başvuran isimlerin en başında Ahmet Türk, Sırrı Sakık ve Şebnem Korur Fincancı üzere isimler vardı. Ahmet Türk’ün müştekilik başvurusu kabul edildi.
PKK’LI BÂTIN ŞAHİTLERİN CİRİT ATTIĞI KUMPAS DAVALARI
Özer’in bahsettiği Ergenekon kumpas davasında 60 kapalı şahit vardı. 44’ü için mahkemede dinleme kararı alındı. Bunlardan 31’i dinlendi. Bâtın şahit palavraları, Ergenekon davasının temel ögelerinden birisi olarak ortaya çıktı.
Gizli şahitlerin ortak bir özelliği de vardı elbette. Hepsi birebir tornadan çıkan zımnî şahitler, tıpkı çöplükten toplandı. Cinayet, tecavüz, fuhuş, uyuşturucu, gasp, dolandırıcılık üzere yüklü sabıkaları olanlar. Bir de PKK, DHKP-C, Hizbullah itirafçıları…
En ünlüleri “Deniz” ismi verilen terör örgütü PKK kurucusu Şemdin Sakık… Bir parmağını kaybettiği için “Parmaksız Zeki” lakabıyla bilinen Sakık ve Kürt siyasi hareketine yakın eski PKK’lılar yüzünden Ergenekon davasında birçok insanın hayatı karartıldı.
AHMET TÜRK, ERGENEKON’U YILANA BENZETTİ
Dönemin Demokratik Toplum Partisi (DTP) Genel Lideri Ahmet Türk, Ergenekon’u” “yılana” benzeterek, “Yılanın başını ezmez kuyruğunu koparırsanız daha tehlikeli hale gelir” dedi. O devir yaptığı bir öbür açıklamada, Ergenekon kapsamında tutuklanan generallerin vazife yerlerinin Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nde olduğuna dikkati çeken Türk, bölgede Ergenekon tarafından çok sayıda faili meçhul cinayet işlendiğini ileri sürdü. Türk, “Yerin altından silah depoları çıkıyor. Neredeyse ülkemizin her tarafı cephanelik olmuş. Yerin altından çıkanlar yalnızca silahlar mı devletin örtülü yüzüdür. Silahların bir kısmı ortaya çıktı. Pekala hala kayıp olan silahlar nerede ve kime karşı kullanıldı?” diye konuştu.
DTPli vekillerin Silivri önüne gelip Ergenekon kumpasının firari FETÖ’cü savcısı Zekeriya Öz destekçiliği yaptı.
Ahmet Özer’in kendi evrakı için Ergenekon ve Balyoz kumpaslarını hatırlatması ise içinden çıktığı Kürt siyasi hareketinin bu davalara geçmişte verdiği dayanağa karşı bir özeleştiri niteliği taşıyor desek pek de haksız sayılmaz…